Öncelikle hayal gücü kuvvetli insanlara hayranım. Bu nedenle ilk olarak Frank Herbert'ü anmak gerek. Çünkü Dune muazzam dünyaya sahip ve okura bunu yansıtmayı çok iyi başaran bir yapıt. Sadece ilk kitabı okumuş biri olarak bu film diğer kitapları da merak ettirdi. Onları da alıp kısa sürede okuyacağım. Denis Villeneuve bu seri dışında da sevdiğim bir yönetmen. İlk filmde evreni çok iyi yansıtmış olsa da hikaye olarak bir şeyler yarıda kalmak zorunda kalmıştı. Bence bu film her şeyi ile ilk filmin üzerine kat kat koyarak bir sinema olayı yaratmış. Bazı filmlere keşke çıktığı yılda gitme şansım olsaydı diye yazıyorum. O sebeple 1 Mart 2024 tarihinde bu filme gitmiş olmaktan büyük bir sevinç duyuyorum. İyi ki sinema var dedirtti. Imax'de izlemek ayrıca keyifliydi. İlk filmi Imax de izlemediğim için pişman olmuştum. Timothée Chalamet rolünün hakkından çok iyi geliyor. Ama özellikle Rebecca Ferguson, Austin Butler ve Javier Bardem inanılmaz oynamışlar. Bir kez daha Charlotte Rampling ve Stellan Skarsgård görmek de çok zevkliydi. Christopher Walken örneğinde her rol için oyuncu seçimleri mükkemmel. Kurduğu evren ve görselliği ile bir kez daha Dune evreninin içinde olmak çok zevkliydi. Film asla 166 dk gibi gelmedi. Umarım sonraki film için çok beklemeyiz. Son olarak sahnelerin epikliğine epiklik katan Hanz Zimmer müzikleri filmi çok daha etkileyici hale getiriyor. Bütün bunlarla her daim hatırlayacağım çok özel bir film olacak.